21 Mayıs 2013 Salı

BATTLESTAR GALACTİCA


      Ülkemizde ilk kez seksenli yıllarda gösterime giren birinci versiyonuyla, bilimkurgu sevenlerin gönlünde taht kuran Battlestar Galactica adlı dizi Türkçe ismiyle Savaşyıldızı Galaktika, yıllar sonra en son versiyonuyla her hafta sonu Pazar akşamları evlerimize konuk olmaktadır. Dizinin üçüncü sezonu, gerilimi ve merakla beklenen dünyamıza ulaşma hedefiyle birlikte bilimkurgu sevenleri ekran başına toplamaktadır.

      Yaşı otuzlu yılları aşmış olanlarımız, seksenli yıllardaki ilk versiyonla tanışmış olmanın tatlı nostaljisiyle yeni bölümleri de izlemeye devam etmektedirler sanırım. Fakat burada o zamanki diziyi değil, günümüzde bir özel kanalımızda devam etmekte olan son versiyonunu incelemeye çalışacağız.

      Son versiyonun ilk bölümü, yıllardır haber alınamayan Cylonluların, insanlarla her yıl görüşme yapmak durumunda oldukları buluşma noktasına bir saldırı yapmalarıyla başlar. Kırk yıldır ortalıkta gözükmeyen ve vaktiyle insanlar tarafından üretilmiş olan Cylonlular, ani bir baskınla insan temsilcisini ve buluşma merkezini yok ederler. Sonrasında ise insanların yaşadığı gezegenleri ve özellikle Caprica adlı merkez gezegeni nükleer saldırılarla yaşanmaz hale getiriler. Ve buralara kendileri yerleşirler. Bir anda bu kadar başarılı olmalarının nedeni de aslında Gaius BALTAR adlı zeki ama hırslarına ve kadın tuzağına düşmüş bir insanın savunma bilgilerini vb bir şekilde Cylonlulara vermiş olmasıdır. Burada karşımıza ilginç bir durum çıkıyor çünkü Baltar’ı tuzağa çeken, aslında bir Cylon robotu olan ama artık insanlardan asla ayırt edilemeyen ve genelde kırmızı, erotik bir elbiseyle ortalıkta dolaşıp duran ve 1974 doğumlu oyuncu  Tricia HELFER’in oynadığı çekici bir “tost makinesi” kadındır. Tost makinesi dememizin sebebi ise, dizide her ne kadar insanlarla aynı özelliklere sahip gibi görünseler de aslında bütün Cylonluların birer robot, makine olmalarına yapılan bir göndermedir, insanlar sürekli onlardan tost makinesi olarak bahsetmektedirler.

      Cylon saldırılarıyla milyarlarca insan ölür ve insanlığın bütün uzay savaş gemileri de Galactica adlı gemi hariç, ortadan kaldırılır. Sonraki bölümlerde karşımıza Pegasus adlı bir gemi daha çıksa da, bir kurtarma operasyonu sonucunda o gemi birkaç Cylon savaş gemisiyle birlikte yok olacaktır.
      Cylon katliamından kurtulabilen sivil gemiler ve tek savaş yıldızı Galactica, artık insanlıktan geriye kalan kırk elli bin kişiyle Dünya adını verdikleri gezegeni ve 13. Koloni olarak adlandırdıkları soydaşlarını aramaya başlarlar. Bu arada da Cylonlularla sık sık savaşırlar. Bazen yakıtları biter, bazen besinsiz kalırlar ve her zaman için savaş devam eder. Burada oldukça ilginç bir durumla karşılaşırız. İnsanlar çok tanrılı bir inanç sistemine sahipken ve bunlara Cobol Tanrıları adı verirken, Cylonlular tek tanrılı ve Tanrı adını verdikleri bir sistemi savunmaktadırlar. Ve kendilerini bir anlamda onun mücahidleri olarak görürler. İnsanları da kendi dinlerine davet ederler. Bu konuda en çok çabayı, Tricia HELFER’in canlandırdığı Cylonlu kadın, sürekli Gaius BALTAR’a karşı gösterir. Dizi boyunca bu ikilinin birbirinin beyninde mi kaldığı yoksa gerçekten görüşüp görüşmedikleri de büyük ihtimalle dizi sonunda ortaya çıkacaktır. Çünkü, Baltar, sürekli olarak kırmızılı erotik kadınımızı görmektedir ve ondan başkası da onu görmez. Gerçi dizini sonraki bölümlerinde Baltar, Cylon gemisinde gerçekten de tost makinelerinin arasında yaşamaya başlamıştır.

      Galactica ve koruduğu gemiler, çeşitli maceralar ve tehlikelerden sonra yerleşebilecekleri bir gezegen bulurlar. Çeşitli tartışmalar sonucunda buraya yerleşme fikri ağır basar. İnsanlar buraya yerleşerek birkaç yıl mutlu ve huzurlu yaşamaya başlarlar. Bu arada Galactica komutanı Adama ve bir kısım personel de gezegen etrafında devriye gezmektedir. Sivil gemiler de yörüngede turlamaktadırlar. Derken, geçmişlerindeki acı bir olay tekrarlanır. Cylonlar, bu gezegeni, Yeni Caprica adını verdikleri dünyalarını bulurlar ve gezegene inerek faşist bir yönetimle terör estirmeye başlarlar. İnsanlar da bu arada boş durmaz ve hemen direniş örgütü kurarlar. Yeni Caprica’daki faşist yönetimin başında, son seçimleri kazanan eski başkan yardımcısı ve yeni başkan Gaius BALTAR vardır. Ve ne yazık ki Cylonluların kuklası olmuştur. Direnişin başında ise, Galactica’da ikinci kaptan olarak çalışan ve zaman zaman alkol batağına saplanan Saul TIGH vardır. Cylon saldırısı sonucu ortadan kaybolan ve bir plan yapmak için Yeni Caprica’dan uzaklaşan Galactica, direnişçilerle bağlantıya geçer, haberleşirler ve bir kurtarma operasyonuyla insanların çoğunu kurtarırlar. Diğer savaş yıldızı Pegasus işte bu olayda yok olur. Ve BALTAR da bu olay sonrasında Cylon gemisine biner.

        Galactica ve sivil gemiler 13. Kabile adını verdikleri biz Dünyalıları ararken, bazı ipuçlarına da ulaşırlar. Ve aynı ipuçlarına, BALTAR’ın sayesinde Cylonlular da ulaşır. Her iki grubun da amacı, dünyayı bulmaktır. Bu arada elbette kırmızı bir göz gibi bir sağa bir sola gidip gelen radar biçimli alıcılara sahip yarı biyolojik Cylon avcıları ve Galactica’dan havalanan Viper adı verilen savaş araçları arasındaki süregelen mücadeleler devam etmektedir.

      Dizi, yayınlanmakta olduğu kanalda yeni bölümleriyle hayranlarıyla her hafta heyecanla buluşmaktadır. Bu yüzden dizinin gelişimiyle ilgili daha fazla bilgi vermek, onlara saygısızlık olacağından en son yayınlanan bölümlerine kadar bir anlatım yeterlidir. Zaten amacımız diziyi bölüm bölüm yorumlamaktan ziyade, bilimkurgu içindeki yerini tespite çalışmaktır.

    Diziyle ilgili bazı tespitleri ve ilginç olayları, yukarıdaki satırlarımızda verdik ki bunlardan bize göre en ilginç olanı, insanların çok tanrılı Cylonların ise tek tanrılı dine inanmış olmaları ve bir nevi cihad anlayışıyla hareket etmeleridir. Dizide ilgimizi çeken ve önemli olduğunu düşündüğümüz bazı durumları da şimdi ele alacağız.

      Dizideki silahlar, ilk versiyonun tersine ne lazer ışınları ne de benzeri şeyler, bildiğimiz tabancalar, kurşunlar, roketler ve nükleer bombalar. Bıçak vb de bazen kullanılabiliyor. Öyle mikrotelsizler, hap kadar cihazlar falan yok, telsizler ve telefonlar bizim bildiğimiz kocaman polis telsizlerine ve ankesörlü telefonlara benziyorlar. Bunlar da diziyi daha biz’den kılıyor.
     
      Bir humanoid yani insansı Cylonla bir insandan bir çocuk doğabilir mi? Diziye göre evet, böyle bir çocuk doğdu ve Hera adını aldı bile. Burada Hera adının nerden geldiğini tespit ederken, söylenecek şey de şudur: Dizi, çok zaman Yunan mitolojisinden isimler içeriyor desek yalan olmaz. Mesela, Cylon katliamından kurtulabilen ve sonra Yeni Caprica’daki kurtarma operasyonu sırasında kaybedilen Pegasus, bir diğer savaş yıldızıdır. Atlas, Helios (güneş tanrısı), Apollon (güzel sanatlar tanrısı), Zeus (Baş tanrı), Ikarus (uçan ilk insan) ve Athena (zeka tanrıçası) gibi Yunan mitolojisine ait bir çok isim ve kavram da dizinin bir diğer farklı yönü.
Eski Ve Yeni Dizi Arasındaki Bazı Farklar:

                                                           12 Koloni
Savaş yıldızı Galactica’nın Cyylon saldırısından kurtulan irili ufaklı gemilerle birlikte kaçmaya başlamasından önce, uzayın bu uzak köşesindeki insanlar “12 Koloni” denen 12 gezegende yaşıyor.Bu gezegenlerin her biri 12 burçtan birinin adını taşıyor.
Aquaria-Kova burcu anlamındaki “Aquarius”tan geliyor adı.
Aeralon-Koç burcu anlamındaki “Aries”dan
Canceron-Yengeç burcu anlamındaki “Cancer”dan
Caprica-oğlak burcu anlamındaki “Capricorn”dan
Gemenon-İkizler burcu anlamındaki “Gemini”dan
LeonisAslan burcu anlamındaki “Leo”dan
Libran-Terazi bucu anlamındaki “Libra”dan
Picon-Balık burcu anlamındaki “Pisces”den
Sagittaron-Yay burcu anlamındaki “Sagittarius”dan
Scorpia-Akrep burcu anlamındaki “Scorpio”dan
Tauron-Boğa burcu anlamındaki “Taurus’tan
Virgon-Başak burcu anlamındaki Virgodan
12 Koloni yeni dizinin buluşu değil:70’lerin “Galactica”sının sakinlerinin Cylonlardan kaçmaya başlamadan önceki evleri de “12 Koloni”olarak geçiyordu.Hem eski hem yeni dizi Cylonların bu kolonilere toplu saldırısıyla başlıyor hazırlıksız yakalanan insanlardan kurtulanlar savaş yıldızı Galaktica’nın liderliğindeki bir filoda bir araya gelerek,insanoğlunun varlığını devam ettirebilmek için kaçmaya başlıyorlar.
Orijinal dizide kolonileri “on ikiler konseyi” denen bir kurul yönetiyordu. Hükümetin başı bir Başkan (Adar) bir de silahlı kuvvetlerin başı olan baş kumandan vardı. Adar ve on ikiler konseyi Cylon saldırısında ölen ve Galactica ve filonun yöneticisi Kumandan Adama oluyordu.
Yeni dizide de bir “on ikiler konseyi” var ama görünüşe bakılırsa çok daha dar bir işleve sahip. Çünkü yeni Battlestar Galactica’da siyasi denkleme ayrıca bir de Bakanlık Konseyi katılıyor.Saylon saldırısında Başkan Adar’ın ve kabinenin diğer üyelerinin öldüğü anlaşılınca Eğitim Bakanı Laura Roslin Başkan oluyor.Ve ilk dizinin aksine filo tamamen Kumandan Adama tarafından yönetilmiyor:Sivil yönetimin başında Roslin var, Adama askeri kararları veriyor. Yani dizide tam bir demokrasi de var.
 
      Eski dizide yani ilk versiyonda Starbuck erkekti bu dizide ise bir Erkek Fatma olan Kara THRACE. Apollon eskide bir zenciydi şimdi komutan ADAMA’nın oğlu. Bu gibi birçok farklılık da yeni dizide yer almaktadır.

       
KİM KİMDİR?

Kadro :
Edward James Olmos .... Cmdr. William Adama
Mary McDonnell .... Laura Roslin
Katee Sackhoff .... Lt. Kara 'Starbuck' Thrace
Jamie Bamber .... Capt. Lee 'Apollo' Adama
James Callis .... Dr. Gaius Baltar
Tricia Helfer .... Number 6
Callum Keith Rennie .... Leoben Conoy
Grace Park .... Lt. Sharon 'Boomer' Valerii
Michael Hogan .... Col. Paul Tigh
Matthew Bennett .... Aaron Doral
Paul Campbell .... Billy Keikeya
Aaron Douglas .... Chief Petty Officer Tyrol
Lorena Gale .... Priest Elosha
Barclay Hope .... Transport Pilot
Kandyse McClure .... Petty Officer Dualla

       Sonuçta; bilimkurgu diziler içinde farklı ve ilginç bir konumda bulunan Battlestar  Galactica, bu türe gönül verenler için oldukça ayrı bir yapım olmasıyla esaslı bir övgüyü hak etmektedir. Sizlere tavsiyemiz, bu güzel diziyi ne yapıp edip izlemeye çalışmanızdır. İyi seyirler…
                                                                                                   Mahir ÖZDİLEK

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder